Danışmanlık Hizmetleri ve Dil Öğrenme
Uzun zamandır bloğuma bir şeyler karalamak istiyorum lakin gerek haber siteleri, gerek backlink, seo çalışmaları, idarecilik ve gerekse evlilik telaşesi yüzünden pek vaktim olmuyor. Bir sene evvel ne iş yapsam diye düşünürken şimdilerde kafamı kaşımaya vaktim yok desem yeridir. Bu aralar hayatı hızlı yaşıyorum ama benim için en önemli iki şeyi ise asla ihmal etmiyorum; Biri düzenli spor yapmak diğeri ise dil öğrenmek.
Birincisinden de bir ara bahsedeceğim bir yazı kaleme alacağım, şimdiki blog konum dil öğrenmek. Dil öğrenmek konusunda kararlıysak bazı şeyleri yapmaktan asla korkmamalıyız. Bunlardan biri yanlış yapmak bir başkası , anlamadığımızda soru sormak. Ne kadar hata yaparsak yapalım hata yaparak öğreneceğimizi unutmamalıyız. Hatalarımızı ise soru sorarak düzeltmeye çalışmalıyız. Yabancı bir ülkeye gitmek veyahut belli bir süre o dili konuşmak durumunda kalmak bir gramer testi değildir. Deneyim içindir. Böyle düşünmek öğrenmeyi kolaylaştıracaktır.
Hangi dili öğreniyorsanız o dil için çok kullanışlı pratik kelimeleri ve cümle öbeklerini ezberleyin. Ben ingilizceyi ele alacağım. Örneğin ingilizce için çok kullanışlı kelime ve cümleler şunlardır;
Pardon me?
Excuse me,what did you say ?
Could you speak more slowly please?
did you say that ..
I didn’t catch that..
Could you repeat that,please?
What was that?
I’m sorry I didn’t hear you.
Sorry, what does ”…..” mean ? gibi cümleleri kurtarıcı cümleler olarak telaffuzları ve manalarıyla ezberleyerek işe başlayabilirsiniz.
Öğrenilen dil ilgi alanına sokulmalıdır. Bir insanı bile kendi dünyanıza, ilgi alanınıza soktuğunuzda daha yakından tanırsınız. İlgi alanları bereketli yağan yağışlar gibidir. My favourite hobby is .. diyerek cümleler kurmaya çalışın ve iletişimi bu şekilde sağlayın. Konuşmak ve bol bol dinlemek yegane eylemleriniz olsun. Ha bir de not defteri ve kalem taşımak tabi ki.
Herkes tarafından bilinen fakat çok dikkat edilmeyen bir şeyden daha bahsetmek istiyorum. O da ana dilimizi iyi kullanmak.Ana dilini iyi kullanabilen birisi hangi dili öğrenmek isterse istesin kullanamayan birine göre daha kolay öğrenecektir. Anadilinde becerisi zayıf olan kişinin yabancı dilde başarılı olması pek olanaklı değildir.
Not defteri, pratik cümle öbekleri ve püf noktalara değindiğimize göre bundan sonrası öğrendiğimiz her şeyi listening ve speaking ile pratik hale getirmek. Can alıcı noktası bu sanırım, öğrenci iken yazılı sınavları çok rahat yapar; listening sınavlarında çakozlardım. Bana inanılmaz zor gelirdi, halen daha çok çok iyi olduğumu düşünmüyorum. Bol bol alt yazılı dinleme çalışılarak aşılacak bir durum aslında, sadece azmetmek gerekiyor.
Listening ve speaking kısmına azmeden birinin aynı zamanda bol bol kelime ezberi yapmasında fayda var.Kelimeleri cümle öbekleri içinde ezberlemek en mantıklısıdır. Aynı zamanda eşyaların üstüne ingilizce karşılıklarını yazarak da kelime ezberi yapılabilir. Daha kalıcı öğrenme sağlanacaktır.
Dil esasında öğrenilecek bir şey olarak değerlendirilmemeli, dil deneyim olarak görülmelidir, tıpkı araba kullanmak gibi. Nasıl ki sınavı geçtikten hemen sonra direksiyona geçip, trafiğe çıkamıyorsanız; dil deneyimlemek de aynıdır. Deneyimlemeden akıcı konuşmak münkün değildir.
Ben kendi taktiklerimden birini de sizinle paylaşmak istiyorum . Renki kağıtlara 10 farklı konu yazıyorum ve gün içinde yalnız kaldıkça kağıtlardan birini seçip o konu hakkında konuşmak istediklerimi doğaçlama anlatmaya çalışıyorum. Bunun gibi birçok değişik, geliştirici yöntem deneyebilirsiniz.